Sırbistan-Türkiye İş Forumu için İstanbul’a gelen Sırbistan Başbakanı Mirko Çvetkoviç TRT TÜRK’e konuştu
TRT Türk editörlerinden AYŞE Süberker’in sorularını yanıtlayan Sırp Başbakan, Sırbistan, Bosna-Hersek, Türkiye arasında yürütülen görüğmelerden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, Bosna’daki sorunların iki entite tarafından çözülmesi gerektiğini söyledi. Çvetkoviç, Kosova’nın bağımsızlığından, AB ile müzakerelere ve Mladic’in yakalanmasına dair önemli mesajlar verdi.
A.Süberker: Türkiye’nin Balkanlar’daki girişimlerine bakacak olursak, Sırbistan, Bosna-Hersek ve Türkiye birkaç kez bir araya geldiler temaslarda bulundular, bu girişimleri nasıl değerlendiriyorsunuzğ
M. Çvetkoviç: öncelikle şunu belirtmeliyim ki Sırbistan’ın en Önemli politikalarından biri Avrupa ile entegrasyon. Avrupa ile entegrasyonun en Önemli parçalarından biri de iyi komşuluk iliğkileri. “Sırp Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık için Referanduma Gitme Söylemleri Ciddi Değil” Biz de bu politikadan hareketle sadece Bosna-Hersek ile değil, Sırbistan’ın geçmiğinde çokta iyi tecrübeleri olmayan ülkelerle de iyi ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. Bosna-Hersek bu ülkelerden biri, bu yüzden de Türkiye’nin uzlağtırma çabalarından büyük memnuniyet duyuyoruz. Ancak Bosna’da hala problemler var, biliyorsunuz iki entiteden, iki ulustan oluğuyor. Bu bağlamda Sırbistan her defasında ülkenin toprak bütünlüğünü desteklediğini söyleyerek yapıcı bir rol üstlenmeye çalışıyor. Biz ülkenin bÜlünmesine her zaman karşı olduk fakat tabii Sırbistan aynı zamanda ülkenin içinde bir anlaşmaya varılması gerekliliğine de inanıyor. Sırp Cumhuriyeti’nin bağımsızlık için referanduma gitme söylemleri ciddi değil.”
A.Süberker: Siz Bosna-Hersek’in toprak bütünlüğünü desteklediğinizi söylediniz ancak biz birçok kez Bosna’daki Sırp Cumhuriyeti’nin bağımsızlık için halkı referanduma götürme tehdidinde bulunduğunu duyduk, siz de buna destek veren açıklamalar yapmığtınız. Ne dersiniz eğer yeniden böyle bir açıklama yaparlarsa siz destek verir misinizğ”
“Balkanların Tamamı için Uzun Vadeli Bir çözüm Bulunmalıdır”
M. çvetkoviç: Bunun aslında Sırbistan için çok ciddi bir mevzu olduğunu düğünmüyorum. Bosna-Hersek’e hakim olan iki korku faktörü var. Bunlardan biri Bosna-Hersek’in bölünme korkusu ki bu daha çok Müslümanlara ait bir korku, ikinci korku ise entitelerin olmadığı birleşik bir Bosna. Biz de Sırbistan olarak bu her iki korkuya da olumlu yanıtlar vermek istiyoruz. Bir yandan da toprak bütünlüğünü desteklerken, diğer yandan da dığarıdan tasarlanmamığ tamamen içeride mutabık kalınan bir anlaşmanın hayata geçirilmesi. Ancak böyle olursa Bosna’nın bir geleceği olur. Eğer bu entitelerden sadece birini desteklerseniz, diğeri tatmin olamaz bu da uzun vadeli sürdürülebilir bir çözümün hayata geçmesini mümkün kılmaz. Balkanların tamamı için uzun vadeli bir çözüm bulunmalıdır. Her ne kadar dığarıdan baskı yaparsanız yapın kısa vadede bir takım sonuçlar alırsanız da uzun vadede yeniden rahatsızlıkların su yüzüne çıktığını görürsünüz. Bu yüzden evet belki sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak zaman alacak ama sonunda böyle bir çözüm tüm ülkelerin yararına olacaktır.”
A.Süberker: Sizce BM yetkilileri Bosna-Hersek’ten ayrılmalı mı?” Kosova’nın Bağımsızlığı…
M. çvetkoviç: Zamanla ayrılacaklar ama bunun kısa bir zamanda olmasını beklemiyorum. AB müzakerelere başlarken Kosova’nın bağımsızlığının tanınmasını koğul olarak öne sürmedi, sürmeyecektir de.”
A.Süberker: Siz aynı zamanda AB ile müzakerelere devam ediyorsunuz. Ancak birlik Özellikle entegrasyon konusunda size baskı yapıyor. Ve siz halihazırda 75 ülkenin tanıdığı Kosova’nın bağımsızlığını kabul etmiyorsunuz diğer taraftan da savaş suçlusu Ratko Mladic hala yakalanmadı.
M. çvetkoviç: Yakın bir gelecekte Sırbistan ile Arnavutlar arasında tarihi bir mutakabata varılabilir. öncelikle Kosova’nın bağımsızlığını tüm AB ülkelerinin tanımadığını söylemeliyim.”
A.Süberker: Evet, AB içinde tanıyanların sayısı 20’nin üzerinde.”
M. çvetkoviç: Evet ama bu hepsi tanıdı anlamına gelmiyor, tam bir mutakabat yok orada da. Tanıyanlar statükoya göre tanıdı ama tam bir birlik yok bu konuda. Ayrıca biz bu konudaki müzakereleri iki paralel yol üzerinde yürütmeye çalışacağız. Birinci yolda ülkenin entegre olabilmesi için çözüm bulmaya çalışacağız. Bence bu dialog süreci her iki taraf için de çok büyük Ünem atfettiği ve elzem olduğu için devam ettirilmeli çünkü Sırbistan en bağından beri dialogdan yana oldu. çünkü biz ancak dialog ve barışçıl yolların sorunların çözümünde faydalı olacağına inandık. Bu inancımız Priğtine ve Belgrad arasında devam eden en zor sorunlar için bile geçerli. Bu arada, yakın bir zamanda Sırbistan ile Arnavutlar arasında tarihi bir mutabakata varılma olasılığı oldukça yüksek. Ve bu anlamda da uzun vadeli sürdürülebilir bir anlaşma da sağlanacak.”
A.Süberker: Uzun vadeli anlaşmadan kastınız ne?”
M. çvetkoviç: Tüm atarfların kabul edebileceği bir anlaşma.”
A.Süberker: Fakat Avrupa Birliği Sırbistan’a Kosova’nın bağımsızlığını tanımadığı sürece tan bir entegrasyonun sağlanamayacağını söylüyor, size hangi taraf daha ağır basıyor?”
M. çvetkoviç: İzin verin açıklayayım her iki konu da birbirine paralel. Biz bu sürece başlarken bu konu olmazsa olmaz diye sunulmamıştı. Ve bunun katılım için bir koğul olarak ileri sürülmesi mümkün değil. Ancak tüm bu ülkeler bir anlaşmaya varır ve böyle bir politika benimserlerse bu mümkün olabilir ki şimdiye kadar hiç böyle olmadı. Eğer uzun vadeli sürdürülebilir bir anlaşma üzerinde çalışırsak bu konuya da bir çözüm bulabiliriz.”
A.Süberker: Siz Sırbistan ve Kosova’nın anlaşmaya varıp birbirini tanıyacağından umutlu musunuz?
M. çvetkoviç: öyle olmalıyım. öncelikle kişisel olarak olmalıyım, umutlu olamasam bile pozisyonum itibariyle umutlu olmak zorundayım. Dünyada daha önemli kaçaklar hala aranırken kimse bizi suçlamamalı.”
Radko Miladiç’in Yakalanması..
A.Süberker: Radko Miladiç için neler söyleyeceksiniz, hala yakalanamadı?”
M. çvetkoviç: Miladiç konusunda ğüphe götürecek bir durum yok. Bizler Mladiç’in en kısa zamanda yakalanması için tam kapasite çalışmalarımıza devam ediyoruz. Haber alınır alınmaz tutuklanacak ve Lahey’e gönderilecek. Bu bağlamda hükümet tam bir mutakabat içinde, aksini düşünmek mümkün değil. Eğer bir siyasi irade ortaya çıkarsa sadece teknik konular geriye kalacak. Ama biliyoruz ki ondan çok daha azılı ve Önemli kaçaklar da var ki bunlar dünyanın en büyük güçleri tarafından bile hala aranıyor. Bu yüzden kimse bizi teknik konularda başarılı olamadığımız için suçlayamaz. Ama tekrar edecek olursak onu yakalamaya kararlıyız ve yakalamak için de elimizden geleni yapacağız.”